Tag Archives: Antalya

CAMİDE ÇOCUK SİKME MERASİMİ

6 Kas
CAMİDE ÇOCUK SİKME MERASİMİ

CAMİDE ÇOCUK SİKME MERASİMİ

CAMİDE ÇOCUK SİKME MERASİMİ

CAMİDE ÇOCUK SİKME MERASİMİ

CAMİDE ÇOCUK SİKME MERASİMİ

CAMİDE ÇOCUK SİKME MERASİMİ

CAMİDE ÇOCUK SİKME MERASİMİ

İmam Hatip’te çocuk sikme uygulaması

9 Eki

İmam Hatip’te çocuk sikme uygulaması: Kocacım ne yapıyorsun?

Ankara Etlik İmam Hatip Ortaokulu ve Anadolu Lisesi’nde beden eğitimi öğretmeni ve kadın basketbol takımı antrenörü Sertan Işıklı’nın 7’nci sınıf öğrencisi kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu ortaya çıktı.
08 Ekim 2016

[Haber görseli]

Ankara Etlik İmam Hatip Ortaokulu ve Anadolu Lisesi’nde beden eğitimi öğretmeni ve kadın basketbol takımı antrenörü Sertan Işıklı’nın 7’nci sınıf öğrencisi kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu ortaya çıktı. İmam hatipteki skandal, 14 yaşındaki kız çocuğunun Işıklı’ya attığı, “Kocacım ne yapıyorsun” mesajını kardeşinin görmesi ile ortaya çıktı. Birgün’den Hüseyin Şimşek’in haberine göre, kız çocuğunun annesi ve babasının da durumu fark etmesiyle olay polise yansıdı. Ailenin şikâyetçi olması üzerine Işıklı, çocuk istismarı iddiasıyla okulda gözaltına alındı. Mart ayında tutuklanarak cezaevine gönderilen Işıklı’nın okuldaki odasında ise beş ayrı kız çocuğu ile fotoğraflarının yer aldığı albüm bulundu. Çocuklardan birinin Atatürk Anadolu Lisesi’nde, diğerlerinin de imam hatip okulunda öğrenci olduğu belirlendi.

“Bana ‘kocacım’ derler”

cocuk_sikme_kuran

Allah yolunda çocuk bozma doğallaştırıldı.

İfadesinde kadın basketbol takımının hocalığını yaptığını ve kız çocukları ile arasının iyi olduğunu öne süren Işıklı, yargılamada sırasında şunları anlattı: “Öğrencilerim benimle çok yakındırlar. Kimi zaman birlikte kahvaltıya gideriz. Sinemaya gideriz. Bana ‘kocacım’ derler. 12’nci sınıftaki bir kız öğrencim ile de aramızda samimi bir diyalog vardır. Kendisi bizim evimize de gelmiştir. Eşimle aynı ortamları paylaştık. Masamda fotoğrafı bulunan Atatürk Anadolu Lisesi’ndeki öğrenciyi tanıyorum ama resim nasıl oraya geldi bilmiyorum.”

‘Hocam galiba hamileyim’

Bir kız çocuğuna cinsel istismardan yargılanan ve 5 ayrı kız çocuğu ile samimi fotoğrafları ortaya çıkan Işıklı’nın telefonundaki mesajlar da dava dosyasına girdi. Işıklı’nın 7’nci sınıf öğrencisi çocuğa, “Bugün harikaydın” yazdığı telefonunda ayrıca hangi öğrenciden geldiği bilinmeyen, “Hocam galiba hamileyim” mesajı da bulundu. Çocuğun avukatları, bu deliller ve fotoğraflarla birlikte soruşturulmanın genişletilmesi talebinde bulundu. Mağdur avukatları, başta fotoğrafları bulunan beş çocuk olmak üzere birçok çocuğun istismara uğramış olabileceğini belirterek olayın incelenmesini istedi. Ancak mahkeme, karar aşamasına gelindiğini bildirerek soruşturmanın genişletilmesi istemini reddetti.

‘Aşk mektubunu bizzat gördüm’

Öğretmen lehine tanıklık yapmaya gelen İmam Hatip Lisesi öğrencisi 12’nci sınıf öğrencisi kız çocuğu ise mahkemede verdiği ifadede “6’ncı sınıf öğrencisi bir kız çocuğu Sertan öğretmene aşıktır. Sertan hocaya mektup verdiğini ben bizzat gördüm” dedi.

Hakkındaki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, istismarda bulunmadığını iddia eden Işıklı, “Biri benim çocuğuma bunu yapsa kafasına sıkardım” şeklinde savunma yaptı.

Çocuğa nitelikli cinsel istismardan yargılanan Işıklı’nın duruşması, savcının 15 yıla kadar hapis cezasına hükmedilmesini içeren mütalaasının okunmasının ardından 14 Aralık’a ertelendi. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) cinsel istismarda 15 olan yaş sınırını kaldırması ve mahkemenin kararın yürürlüğe girmesinden sonra görülmesi olasılığı, Işıklı’nın daha düşük ceza almasına yol açabilir.

Müslümanların çocuk sikme istekleri iyice açığa çıktı

11 Nis Çocukları bozan öğretmen AKP'li çıktı.

Bu ortaya çıkan “Müslümanların çocuk sikme” olayları buzdaglarının ucu durumundadır. Gerçek olaylar gizlenmektedir.

Sıkı durun! bu yeni bir olayda değildir. Osmanlı döneminden beri çok görülen bir olaydır. Bin yıllık bir olaydır.

Bu durum Fars ile Arap toplumlarında bir alışkanlıktır. Osmanlı dönemindeki birlikten beri içimize sızan bir olgudur.

Mevlana (Fars kökenlidir) onun erkeği olan Şems-i Tebrizi (Farstır)

Hoca Ahmet Yasevi (Araptır) Onun erkeği Arslan Bab (Arabdır)

Şimdide onların torunları Alllah, Kuran, tekke, tarikat diyerek, çocukları bozmayı sürdürüyor. Sende otur Osmanlı ile övün. Övüneceksin, taa senin oğlunuda bir imam bozana deyin…

Çocukları bozan öğretmen AKP'li çıktı.

Çocukları bozan öğretmen AKP’li çıktı.

 

İlkokul öğrencilerini tacizle suçlanan öğretmen tutuklandı
Nisan 11, 2016
Tokat’ta görev yaptığı ilkokulda kız öğrencilerine elle tacizde bulunduğu iddia edilen 30 yıllık sınıf öğretmeni 59 yaşındaki Muharrem G., tutuklandı.

Tokat’ta 26 Haziran İlkokulu’nda 4′üncü sınıf öğretmeni olarak görev yapan evli ve 2 çocuk babası Muharrem G., geçen hafta perşembe günü ders saatinde iddiaya göre bazı kız öğrencilere elle tacizde bulundu. Okulun bulunduğu Yeni Mahalle’de yer alan Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü bünyesindeki sevgi evlerinde kalan iki kız öğrenci, durumu idarecilere anlattı.
Kız öğrencilerine elle tacizde bulunduğu iddia edilen 30 yıllık sınıf öğretmeni 59 yaşındaki Muharrem G., tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Ardından olay İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne intikal etti. İl Milli Eğitim Müdürlüğü ise olayın araştırılması için müfettiş görevlendirilirken, öğretmen Muharrem G. açığa alındı. Sınıfta bulunan bazı öğrenci velilerinin şikayeti üzerine Muharrem G. gözaltına alındı. Milli Eğitim müfettişleri sınıftaki 14 kız öğrencinin ifadesini aldı. Kız öğrencilerinin ifadesi sonrası polis tarafından emniyetteki işlemleri yapılan Muharrem G., geçen cumartesi günü sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Osmanlı torunları arkadaş arıyorlar.

25 Eki Osmanlıcılar ibneliklerini gizlemiyorlar.

Osmanlı torunları arkadaş arıyorlar.

Osmanlı torunları arkadaş arıyorlar.

Osmanlı torunları arkadaş arıyorlar.

Osmanlıcılar ibneliklerini gizlemiyorlar.

Osmanlıcılar ibneliklerini gizlemiyorlar.

Muhammed ile Ayşe’nin evlilikleri

16 Eki Muhammed ile Ayşe'nin evlilikleri

Mehmet Şevket Eygi: Kemalist, içi boşalmış eğitim sistemi ile ödül alma şansınız var

Milli Gazete yazarı, Mehmet Şevket Eygi bugünkü köşesinde Aziz Sencer’in Nobel Kimya Ödülü’nü kazanmasını ele aldı.

Muhammed ile Ayşe'nin evlilikleri

Muhammed ile Ayşe’nin evlilikleri

Mehmet Şevket Eygi: Kemalist, içi boşalmış eğitim sistemi ile ödül alma şansınız var

Eklenme: 16 Ekim 2015, 12:41 / Güncelleme: 16 Ekim 2015, 13:48

İŞTE MEHMET ŞEVKET EYGİ’NİN O YAZISI:

NOBEL madalyonunun birinci yüzü: Türkiyenin Mardin şehrinde doğmuş Aziz Sancar adında bir ilim adamı iki yabancı meslekdaşı ile birlikte bu yılın Nobel kimya ödülünü kazandı… (Alkışlar, sevinç çığlıkları, yaşa bravo sesleri, sevinç gözyaşları, gülme sesleri…)
Madalyonunun ikinci yüzünde neler yazıyor?
1. Aziz Sancar ABD’de yaşamakta ve orada bir üniversitede çalışmaktadır.
2. Bizde kalmış olsaydı, Nobel armağanı alamaz, hava alırdı.
3. O, Türkiye kökenlidir ama Nobel’in şerefi ve aferini ABD’ye aittir.
4. Türkiye bugünkü eğitim sistemi ile ne Nobel, ne de Mobel kazanabilir. Çünkü bizim eğitimimiz dibe vurmuştur.
5. Medyada Aziz Sancar’ın aile resmini gördüm. Dev bir M. Kemal portresi altında poz vermişler.
6. Birkaç yıl önce Orhan Pamuk’a Nobel edebiyat ödülü verilmişti. O bu ödülü hakkediyor muydu? Lütfen internetten bu konuda bilgi edininiz. Her hâl ü kârda âdil olunuz.
7. Bizim bugünkü eğitim sistemimiz gerçekten millî değildir. Millî kimliğimize, kültürümüze uygun bir eğitim sistemimiz ve ona paralel üniversitelerimiz olursa (çok zor da olsa) Nobel ve benzeri ödüller ümit edebiliriz.
8. Bugünkü ideolojik, Kemalist, içi boşaltılmış, dibe vurmuş vesayetçi eğitim sistemi ile nal toplama konusunda ödül alma şansımız vardır.
Muhammed ile Ayşe'nin evlilikleri

Muhammed ile Ayşe’nin evlilikleri

9. Türkiye’deki yüzlerce üniversiteden birkaçı, her yıl yayınlanan 500 üniversite listesinin ancak 400’den sonraki kısmında yer alabilmiştir.
10. Japonlar kendi çok zor yazılarına sahip çıktılar, onu muhafaza ettiler ve ilimlerde, fenlerde harikalar meydana getirip nice Nobel kazandılar. Biz millî yazımızı yasakladık, Latin harflerine Türk harfleri dedik ve ilimlerde, fenlerde, felsefede, derin düşüncede, sanatta, mimarlıkta, şehircilikte çok geri kaldık.
11. Çinliler de, kendi millî yazılarıyla akıl almaz icatlar yapmakta, ilim ve fenlerde yıldırım hızıyla koşmakta ve dünyayı hayran bırakan bir ilerlemeye imza atmaktadır.
12. Türkiye, İngiltere’deki Eton Koleji gibi gerçek liseler açmadıkça, bu okullarda çok vasıflı gençler yetiştirmedikçe ilerleyemez.
13. Eğitim demek okul binası demek değildir. Güçlü, üstün, etkili eğitim ancak ehliyetli öğretmenlerle verilir. Eğitime, öğretmenliğe önem vermeyen bir rejim, bir sistem, bir düzen ayakta duramaz.
14. İnsanların dört ana kan grubu, sekiz ana karakter tipi olduğu gibi toplumların da kendilerine mahsus kimlikleri ve kültürleri vardır. Eğitim sisteminin bu kimlik ve kültüre aykırı ve karşı olmaması, aksine onu koruması ve geliştirmesi gerekir. İnsanlara rastgele kan verilemez, kanların uyumunu bilmek gerekir. Bizim millî kimliğimize, kültürümüze, ezici çoğunluğun dinine uyumlu olmayan Kemalist eğitim sistemi bizi mânen öldürmüş, bitirmiş, çökertmiştir.
15. Mardinli Aziz beyin iki arkadaşı ile birlikte Nobel kimya ödülü kazanmasının şeref pastasının büyük kısmının, belki de tamamının güçlü üniversitelere sahip ABD’ye ait olduğunu kabul edelim ve faydasız nümayişlere son verelim.
(Türkiye Müslümanlarına önemli not: En zeki, en kabiliyetli, en istidatlı, en ehliyetli, en vatansever, en ahlaklı, en karakterli, en dindar, en ihlaslı çocuklarınızın yeterli kısmını; vasıflı, güçlü, üstün SUBAY, ÖĞRETMEN ve DİN HİZMETLİSİ olarak yetiştirmezseniz kurtulamaz, yükselemez, hür ve aziz olamazsınız. Benden söylemesi.)

(İkinci yazı)
Gözüm Görmesin!
YAŞIMIN, senin yaşının dört misli olmasının verdiği cesaretle ağır konuşacağım… Hem kültürlü, vasıflı, üstün, güçlü adam olmak istiyorsun, hem de Osmanlıca öğrenmemek konusunda korkunç bir inada sahipsin.
Hem iyi bir Müslüman olmak istiyorsun, hem ilmihalini bilmiyorsun ve işin kötüsü öğrenmiyorsun.
Hem dindarlık taslıyorsun, hem doğru dürüst ve devamlı namaz kılmıyorsun.
Hem ahlaktan, faziletten bahs ediyorsun, hem mütemadiyen durup dinlenmeden gıybet ederek ölü kardeşinin etini yiyorsun.
Hem okumuşluk numaraları yapıyorsun, hem mantık denince elifi mertek sanıyorsun.
Hem vicdanlıyım diyorsun, hem bayat ekmekleri, yemediğin yemekleri vicdansızca çöpe atıyorsun.
Kendini iyi sanıyorsun, nefsini çok beğeniyorsun.
Hem olgun geçiniyorsun, hem günde saatlerce gevezelik ve zevzeklik yapıyorsun.
İşin gücün hercailik.
Olduğun gibi görünemiyorsun, göründüğün gibi olamıyorsun.
Kendin alçaktasın, gözün yükseklerde, oralara nasıl yükseleceksin?
Sende yeterli mürüvvet ve vefa var mı?
Sana soruyorum: Ömründe bir kere bile yanlış yaptığını kabul etmiyorsun, yanlış hep başkalarında. Sen bu kafa ile nasıl adam olacaksın.
Hazret’in uçuyormuş. Başına taş olup düşsün o emi!
Herkesi kötüledikten, aşağıladıktan, karaladıktan sonra kendi grubunu ve cemaatini kasd ederek “Biz Asr-ı Saadet’i geri getireceğiz” demişsin. Yahu sen aynaya hiç bakmıyor musun?
Sen bu kafayla gidersen, senden adam olmaz, sadece azılı bir arivist olur. Arivist ne demek bilmiyor musun? Lügata baksana!..
Sana kızıp öfkelendiğimin bin misli, seni sözde yetiştirenlere kızıyorum.
İlimsiz, irfansız, hikmetsiz, kültürsüz, sanatsız, ahlaksız, karaktersiz, (Türkiye coğrafyasında) Osmanlıcasız vasıflı insan olur mu?
Senin meşrebinde olmayan mü’min kardeşlerini sevmeden nasıl adam olacaksın?
Allahu Teala ve Tekaddes hazretlerini ve Resulünü (Salat ve selam olsun ona) seven, namaz kılan başka meşreplerden mü’minlere düşmanlık ederek adam olmak mümkün mü sanıyorsun?
Bin yıllık yazımızı okumayı bilmeyen kimse kültürlü Müslüman olabilir mi?
Bir holigan, militan, fanatik nasıl vasıflı ve ahlaklı Müslüman olabilir?
Kuyruğuna bir sürü kabak bağlamışsın, bu halinle nasıl yükseleceksin?
İleride ilk fırsatta, ayda yirmi bin lira geliri olan, ayrıca bir sürü avantası bulunan o yağlı işi kapmak niyetindeymişsin. Yahu senden ne köy olur, ne kasaba.
İsmini vermedim, anonim yazdım… Üzerine alınma, bu sözler benim için deme, geç git, gözüm görmesin seni.

Osmanlılar’da oğlancılık (Afganistan)

22 Ağu le Osmanlılarda oğlancılık
Oğlancılık Afganistan ile Osmanlıda yaygındı.

Oğlancılık Afganistan ile Osmanlıda yaygındı.

OĞLANCILIK: Osmanlılarda yaygın olan oğlancılık, Osmanlı’ya Fars ile Arap toplumundan girmişti.

le Osmanlılarda oğlancılık

Farslar ile Osmanlılar’da oğlancılık (Afganistan)

Osmanlılar'da oğlancılık

(Afganistan) Osmanlılar’da oğlancılık

Osmanlılar ile Farslar'da oğlancılık

Osmanlılar ile Farslar’da oğlancılık

Rabia Kader Cia’nın müslüman anası

4 May
Rabia Cia’nın müslüman anası

Rabia Cia’nın müslüman anası

Amerika’nın beslemeleri dönme Nakşibendiler

4 May
Amerika'nın beslemeleri dönme Nakşibendiler

Amerika’nın beslemeleri dönme Nakşibendiler

Çoğunluğu erkek erkeğe ilişkilerle yaşayan Nakşibendiler.

Mevlana ile Şems: erkek erkeğe ilişkiler

18 Nis

Avrupa ile Amerika’da hz. Muhammed’e çok ilgi yoktur. Ancak Mevlana çok sevilir. Mevlana okulları açılır. Bütün islam Mevlana üzerinden okunur, anlaşılır.

Hz. Muhammed konusunda onu aşağılayıcı yazılar yazılır, onun bedevi olduğunu anlatan resimler çizilir. Ancak Mevlana el üstünde tutulur.

Bunun nedenini düşüneniniz oldumu?

Ben çok düşündüm. Sonunda gördüm, duydum, üstelikte okudum.

Hz. Mevlana bir eşcinsel olarak görüldüğü için ona toz kondurulmaz.

Bu işin bir yanıdır. Öbür yanıda Türkiye’de azınlıklar ile eşcinsellerde aşırı bir Mevlana sevgisi vardır.

Bunun için bizde sizin için Mevlana’nın Şems’e olan ilgisini islamcı yazarlardan derledik.

Mevlana ile Şems buluşuyor:

– ”Bu iki ilahi aşık, bir müddet yalnızca bir köşeye çekilerek kendilerini tamamiyle Hakk’a verdiler ve gönüllerine gelen ilahi ilhamlarla sohbetlere koyuldular.”

Ansızın Şems gelip ona ulaştı; ona sevilen, sevgili olmanın hallerini anlattı, açıkladı. Böylece de sırrı derinliklere vardı. Şems, Mevlana’yı şaşılacak bir ilişkiye çağırdı, öyle bir ilişkiye ki, ne Türk gördü o alemi ne Arap.”

“Şems, Mevlana’yı Mevlana da Şems’i aramıştır.
Şems Mevlana’ya aşık ve taliptir; Mevlana da Şems’e aşık ve taliptir.”

Mevlana der ki:
”Dilberler (gönül alıp götüren, manevi güzeller), aşıkları, canla başla ararlar..”

:
Şems, Mevlana’yı ateşledi ama karşısında öyle bir volkan tutusştu ki, alevleri içinde kendi de yandı.

“Mevlana, manevi yolculugunu, olgunluğa ermesini, bu sözünde toplamistir:
”Hamdım, piştim, yandım.

Şems’in nurlu aynasında gördügü kendi güzelliginin aşk ateşiyledir.
Mevlana, Şems ile Konya’da buluştuğu zaman tamamiyle olgunluğa ermiş bir kimseydi. Şems, Mevlana’ya ayna oldu. Mevlana, Şems’in aynasında gördüğü kendi eşsiz güzelligine aşık oldu.

Bu iki sevgilinin gizliliklerini anlamamış olanlar (halk), ileri geri konuşmaya başladılar.

Sonuçta Şems, incindi, Mevlana’nın yalvarmalarına bakmayarak, Konya’dan Şam’a gitti (14 Mart, 1246 Perşembe).

Mevlana sevgilisini oğluna buldurttu, geri getirtti.

– 1247’de, Sultan Veled’le, Konya’ya döndü.

Çünkü halk Mevlana ile Şems’i taşlamıştı.

Bu iki kişinin birbiriyle olan ilişkileri yeniden dedikodulara, can sıkıcı durumlara açtı.

  • Şems, o bahtsız dedikoducu toplulugun yine kinle doldugunu, gönüllerinden sevginin uçup gittiğini, akılarının duygularına kul olduğunu anladı. Halkın kendisini ortadan kaldırmaya uğraştıklarını düşündü.
  • Sultan Veled’e dedi ki:
”Gördün ya, halk azgınlıkta yine birleştiler.
 Doğru yolu göstermekte, bilginlikte eşi olmayan Mevlana’dan beni ayırmak, uzaklaştırmak, sonra da sevinmek istiyorlar.

Şems, 1247-1248 tarihinde, Konya’dan ansızın gidip kayboldu.


HAZRET-I MEVLANA
MUHAMMED CELALEDDIN-I RUMI 
(30 Eylül 1207- 17 Aralik 1273)

Şems-i Tebrizi
 Bu zatin adı: Şemseddin Muhammed olup doğumu 1186’dır. Tebrizli Melekdad oglu Ali’nin oğlu olan Şems

Osmanlı kimdir

23 Mar Ben Osmanlı'yım diyorsan sen kimin çocuğusun kendin seç
Ben Osmanlı'yım diyorsan sen kimin çocuğusun kendin seç

Ben Osmanlı’yım diyorsan sen kimin çocuğusun kendin seç

Türkler neden ibne olmadılar?:https://kilincmuslumanlariturkler.wordpress.com/2012/08/05/11/